İçeriğe geç

Ay: Ekim 2017

Kendi Gerçeğine Doğru Ufak ve Sağlam Bir Adım

Kategori: 🖤

“Bir ömrün ayrıcalığı, her kimsen o olmaktır.” diyor hikâye anlatıcılığının ustası Joseph Campbell. Ne kadar basit ve ne kadar zor… Hayatın amacı kim olduğunu bulmak, ayrıcalığı da bulduğun o kişiyi kabul etmek ve onun yaşamasına izin vermek bence. Aksi halde hayata geliyoruz, hayatı sürdürüyoruz ve hayattan gidiyoruz geride çok az iz bırakarak. Gerçekten yaşamış olmuyoruz.

Aslında ilk gençlik yıllarımızda başlıyoruz kendimize kim olduğumuzu sormaya. Bizi büyüten aileden, içinde yaşadığımız kültürün kalıplarından, çevremizdekilerin bizden beklediklerinden bağımsız bir benlik yaratmak istiyoruz. Sınırlarımızı fark etmek ve onları aşmak için oluyor tüm denemelerimiz. Kimimiz daha melankolik, kimimiz daha coşkulu, kimi asi, kimi öfkeli kendimize doğru bir yolculuğa çıkmaya niyet ediyoruz. Fakat sonra bir yerlerde yoruluyor, aramayı bırakıyor ya da kaçtıklarımıza yakalanıyoruz. Kendimizi tanımlamanın acısız bir yolunu bulup sosyal rollere sığınıyor, topluma uyumlu insanlar olarak etiketlerimizle hayatı sürdürüyoruz. Biri bize kim olduğumuzu sorarsa rol repertuarımızdan duruma en uygun olanı çıkarıp oynuyoruz.

Ben bir anneyim, danışmanım, eğitimciyim, masalcıyım, genel müdür yardımcısıyım… Rol repertuarımın önemli unsurları bunlar. Fakat bunların hepsi yaptığım şeyler, olduğum insana dair bir renk yok bu etiketlerde. Beni kendime yaklaştıracak ve ömrüme ayrıcalık katacak olan rollerimi bırakmak değil, onları kendimce nasıl oynayacağımı bulmak. Hatta onları bir rol olmaktan çıkarıp kendi gerçeğime yaklaştırmak. Hayatta yaptığım her şeyi kendi gerçeğim üzerinden yapmak. İşte asıl macera da burada başlıyor, kendi gerçeğini bulma yolculuğunda.

Joseph Campbell buna “Kahramanın Yolculuğu” diyor. İzlediğiniz pek çok Hollywood filminde, bol ödüllü dizilerde, çok satan romanlarda bir akış olarak kullanılan bu yolculuk çemberi, insanın tekamülünün de birebir yansıması aslında.