İçeriğe geç

Ay: Nisan 2019

Labirent

Kategori: 🖤

“İnsanların yollarını kaybettiklerinde daha hızlı koşmaları ironik bir alışkanlıktır.” demiş Rollo May. Yolumu tamamen kaybetmiş sayılmasam da düz yolda gittiğimi zannederken kendimi birden bir labirentin içinde bulduğum, çıkışı tam olarak nasıl bulacağımı bilmediğim günlerdeyim bu aralar. 

Nasıl olduğunu bilmiyorum ama bir sabah uyandığımda bir labirente düşmüş buldum kendimi. Yememem gereken bir kurabiye yemiş ve/veya içmemem gereken bir iksir içmiş olabilirim. Merakıma yenik düşmüş, bana bir şey olmayacağına çok inanmış, ayağımı bastığım, sırtımı dayadığım yerlere haddinden fazla güvenmiş olmam da mümkün. 

İnanın ne yaptığımı hala tam olarak bilmiyorum. Tek bildiğim uyandım ve oradaydım… Ve bir insan canlısı olarak bir labirente sıkıştığımı ilk fark ettiğimde türüme özgü alışkanlıkla hemen sağa, sola, öne, arkaya koştum. Koşarken de konuştum, konuştum, konuştum… İçim susmadığı için dışım da susmadı. Giderek daha da kayboldum. Her yer hem tanıdık hem yabancı görünmeye başladı. Enerjim, nefesim en fenası da umudum tükendi. Nerede olduğumu hiç bilmediğim bir yerde kalakaldım. Karardım…