İçeriğe geç

Hayatı Yönetememeye İzin Vermek

Kategori: 🖤

Son yıllarda hayatımdan çıkartmaya çalıştığım bir kelime var: Yönetmek. Evi, işi, ekibi, müşterileri, projeleri, ilişkileri aslında hayatı “yönetme”yi bırakıp “yaşama”ya geçmeye uğraşıyorum epey bir süredir.

Bu sabah bir arkadaşımla sohbet ederken bir noktada “yönetememeye izin vermek” dedi, “hayatın kendisinin bu olduğunu kabul etmek”…  Sohbetimiz bittiğinde içimde hala bu kelimeler yankılanıyordu “yönetememeye izin vermek”. Bu yankının kaynağına doğru iz sürdüm.

Her şeyi her zaman yönetmeye, kontrol etmeye, bilmeye, madde madde sıralamaya ihtiyaç duyduğum hallerimi hatırladım. Bunun ne kadar zor, ne kadar yorucu olduğunu. Herkesi memnun etmeye çalışırken, başta kendim olmak üzere kimseyi memnun edemeyişimi. Bedensel rahatsızlıkları, ruhsal sıkışıklıkları… Ses artık unutmaya yüz tuttuğum eski halimden geliyordu.

O zamanlarlar katı, kontrolcü, mükemmeliyetçi gibi kelimelerle etiketlediğim, yargıladığım, pek de sevmediğim ancak bir yandan da kendimce bir sürü gerekçe ile olması gerekenin bu olduğunu düşündüğüm halime bugün şefkatle bakabildim. Gördüm ki onun da pek çok ihtiyacı varmış. Sevilmek, beğenilmek, katkı sağlamak, kendisinin ve başkalarının hayatına anlam katmak için o da bildiğinin en iyisini yapıyormuş. Sonra şimdiki halime baktım. Bir şeyleri yönetmekten yaşamaya geçtiğimde içimde canlanan hayatı, beraberinde gelen hafifliği, esnekliği, yaratıcılığı ve oyun enerjisini kutladım.

Yıllar boyunca “yöneticilik” yaptım. Bence hakkını da verdim. Planladım, tasarladım, uyguladım, ne yapılması ve nasıl yapılması gerektiğini söyledim. Adım adım takip ettim. Ancak bugün -kurumsal açıdan bakıldığında adımın yanında hala bir yönetici unvanı varmış gibi görünse de- bir ekip yönetmeyi de bıraktım. O zaman ne yapıyorum, fonksiyonum ne, işler nasıl yürüyor, atıl mı kaldım gibi sorular gelebilir aklınıza.

Onları yönetmeyi bırakıp ekiple birlikte yaşamaya başladım. Bir piramidin tepe parçası yerine bir çemberin birleşme noktası gibi görüyorum kendimi artık. Bulunduğum yerle birlikte bakış açımın ve yaklaşımımın değiştiği günden beri ekip olarak her ne olursa birlikte yaşıyor, tartışıyor, düşünüyor ve çözüyoruz. Üretkenliğimiz, iş birliğimiz, aramızdaki bağlantı, açıklığımız arttı. Her birimiz yaptığımız işten daha çok keyif almaya, yaptığımız işte daha çok anlam bulmaya başladık. Biz aynı ekip yıllardır bir aradayız. Demek ekipte bu potansiyel hep vardı. Açığa çıkması için yönetmemeye izin vermek lazımdı.

Yönetmemekten kastım tamamen akışa bırakmak, savrula savrula bir yol bulmak, herkesin ayrı yöne gittiği bir karmaşaya neden olmak değil. Öyle anlaşılmasın lütfen. Kast ettiğim güçlü olmayı tek başına halletmek ile eş anlamlı görmemek. Olan bitenin tüm sorumluluğunu tek başına taşımamak, tüm kararları tek başına almamak, tüm yükü yalnız taşımamak. Destek istemek, fikir almak, kırılganlığı açmaya alan yaratmak, ekibin gücüne güvenmek ve paylaşmak…

Gerektiğinde ve ekip buna ihtiyaç duyduğunda gücü elime alıp yol gösterebilirim, liderlik edebilirim, sıkışıklıkları çözmeye çalışabilirim pek tabii aklımın ve deneyimimin yettiğince. Ancak gerekmedikçe liderliğimin görünmez kalması daha işlevsel geliyor bana. Her şeye muktedir tek insan olmak çok yorucu benim için artık. Gücü birlikte kullanabilmek, iş birliği içinde hareket edebilmek ve eşdeğerli olabilmek iş hayatında en çok sahip çıkmaya niyet ettiğim ihtiyaçlar bu günlerde.

Kutladığım ve sonuçlarını net biçimde görmeye başladığım bu “yönetmekten yaşamaya geçiş” haliyle ilgili daha çok yazmaya niyetliyim önümüzdeki günlerde. Paylaştıkça büyüyor, çoğalıyor, gelişiyor insan. İlham oluyor ve bir sürü ilham alıyor etrafından. Hayat zenginleşiyor.

Yazımı bitirirken bu yazıya hiç fark etmeden ilham olan arkadaşıma bir selam gönderiyorum. Hayat kısa, kuşlar uçuyor. O yüzden de kolaylıkla, hafiflikle, keyifle yaşayalım…

İzlenesi: Strings – İpler

Dinlenesi: The Beatles – Blackbird

4 Yorum

  1. Gökay Yavuz
    Gökay Yavuz

    ‘Bir piramidin tepe parçası yerine bir çemberin birleşme noktası gibi görüyorum kendimi artık‘ çok sevdim bunu, daha güzel ifade edilemezdi

    Şubat 10, 2018
    |Cevapla
    • imgekiner
      imgekiner

      Gökaycım 🧡 Eşdeğerli bir dünyaya çok özlem duyuyorum gerçekten.

      Şubat 10, 2018
      |Cevapla
  2. Anonim
    Anonim

    İmge’cim çok güzel yazmaya devam et.❤

    Şubat 8, 2018
    |Cevapla
    • imgekiner
      imgekiner

      Çok teşekkürler. Anonim yorumlarda yazanın kim olduğunu merak ediyorum. Kişisel olarak teşekkür edebilmek de istiyorum ayrıca 🙂

      Şubat 8, 2018
      |Cevapla

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir